0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dönemi halk belirlemeli , polit büro değil..

 Partiler Milletvekili adaylarını belirlerken çeşitli yöntemler kullanıyorlar. Mevcut sistemde vekil adayı belirlerken uyguladıkları ölçme değerlendirme sistemi açıkçası çok da umurumda değil. Anladınız siz onu!!

**

Fakat iş , yerel de kentin başkan adayını belirlemeye gelince Amerika’yı yeniden keşfedip yerli Colomb triplerinin lüzumu yok. Yerelde mevcut başkanın ve adayların dönemini dünyanın her yerinde halk belirler.

Yani , Dallas’dan örnek veremeyeceğimize göre tabi ki yaşadığımız kentten örnek vereceğiz. Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun dönemlerini kim belirliyor , kim belirledi? Aydınlı belirledi kardeşim.

 Üçüncü döneminde dördü verdi ve görülüyor ki beşinci dönemi de Çerçioğlu için rezerve etmiş Aydınlılar.

**

Sadece Çerçioğlu değil  siyasi grafiği hep yukarıya seyreden başkanlar için dönem kuralı filan getirmek başarıya dönem kuralı getirmekle aynı şeydir. Açılımı nasıl olacak şöyle mi ,”Evet çok başarılısınız , halk arkanızda ama dönem bitti. Bizim zar atasımız var”.

Böyle olursa anca birbirinizi anlarsınız , vatandaş sizi anlamaz , biletinizi yerelden kesmeye başlar.

Benim şahsi fikrim , olmaz. Vatandaşa dayatma yaparsan siyaseten dayak yersin. Bak Hatay’a anlarsın , af dilemek filan kurtarmaz.

**

Şunu da belirtmeden geçmek istemem. CHP’nin yıllardır iktidara gelememe sebeplerinden birisidir halkın belirlediği dönem kuralına uyulmaması , bazı siyasi şahsiyetler inatla vatandaşa dayatıldı.

Dürüst adamdır eyvallah da kırılmaca yok , 11 seçim kaybetmiş Kılıçdaroğlu’nun inadıyla 5 yılını daha kaybetti Türkiye. Halkın bas bas bağırdığı dönem kuralına uymamanın sonucudur bu.

 Uzun lafın kısası , siyasetçinin dönemini halk belirler polit büro değil. Halk belirledi Aydın CHP’nin kalesi oldu.

Polit büro belirledi Türkiye’nin hayati 5 yılı gitti 2023’de. Daha ne diyelim…

**

Fikir fırtınasıdır aslında her köşe yazısı. Şimdi şöyle yapalım karşı fikrin en bariz eleştirisini masaya yatıralım. Nedir en somut eleştiri , şu ,”Özellikle yerelde arka arkaya kazanan başkanlar  yine yerelde parti içi demokrasiyi ve yönetimi dizayn eder hale geliyorlar”

Allah için bu içi boş bir eleştiri değildir. Türkiye’de örnekleri vardır. Burası İskandinavya değil , kamunun kredi kartından bir çikolata aldığı için istifa eden bakanlar , başkanlar , siyasiler filan olmaz. Doğal olarak epey uzun bir süredir başarılıysanız , bizim ülkede “ben bayağı çok şey biliyormuşum” modunun örneği saymakla bitmez. Bir bakmışsın eleştirdiğimiz  polit büro yerel de kuruluvermiş.

**

Bunu çözecek olan genel merkezlerdir diyeceksiniz , tamam da Genel merkezler de aynı modda ise , ki genelde Türkiye’de başarısız siyasi parti genel merkezi görülmemiştir. Ya dış güçler yada içeride art niyetli şer odakları vardır. Bir tek halk yoktur.

Dolayısıyla yerelde , genelde birbirini ağdırmaz , ”kaybedersem ben kaybetcem” bunun ispatı değil mi .

Soru belli ,Halk ne zaman kazanır? ,

Cevap da belli , “dükkan bizim” dediğinde.

Aydınlı 15 yıldır “dükkan benim” diyor…