ROMAN YAZAR…
Roman yazarı ilan verir.
“Yeni romanım için ucuz kelimeler arıyorum.”
Sigorta, yemek ulaşım yok!
Yine de ertesi gün ilandaki adrese bir çok kelime başvurur…
*
Mutludur roman yazarı…
Çünkü sıradaki kelimelerden şimdiden düşünce üretmiştir.
Mesela kuyrukta…
“Siyaset ve gübre” kelime işçileri yan yana gelmiştir.
*
Roman yazarı işveren olmasının hunharca gücünü kullanarak kelimeleri işçi olarak kullanır.
Yazısı ilerler.
Ama tıkanır.
*
Ertesi gün bir kelime çıkar gelir kapının önüne…
Garibandır…
Kelimenin anlamı “para”dır…
Roman yazarı ve işveren, ilan tarihinden geç gelse de para’ya sesini çıkarmaz.
*
Hayat hikayeni anlat der roman yazarı…
“Geziyordum. Bir gün pavyonda, bir gün karanlık patronların kasasında.”
Merkez Bankasında yattım….
Devam eder…
“Güzel hayatım vardı. Değerim gani ganiydi. Yok olmadım ama rekabet de edemedim.”
Kimle?
Dolar denen arkadaşla…
*
Roman yazarı “para” kelimesi yoksa romanı yarımdı.
Sigortasız, ulaşımsız ve de yemeksiz “para”yı hunharca kullanmayı düşünüyordu.
Bir kelimenin sigortasını ödemek öyle kolay değildi.
Mülteci kontenjanını kullanıp, asaletli kelimeleri hiç yapıp, hayatını sürdürmek daha kolaydı.
Ayrıca sanat olmasın, para, para kazandırsın ki Bodrum denen yerde sezon boyunca tatil yapabilsin!
*
Para, şantiyede neredeyse vincin altında kalacaktı.
Diğer kelimeler ses çıkarmadığı için de iş güvenliği açısından korkuyordu.
Para, kendinden bir şey çalamazdı.
Çalsa çalsa diğer kelimelerden çalacaktı…
*
Roman yazarı patron…
Uyanıktı.
Yan yana getirdiği kelimerden romanının devamını getirecekti ki, Para son olarak o ülkedeki “emekli”nin cebineydi…
Kızdı.
Hep kazananların yanındayken kaybetmek!
Değerim yoktu.
Benim emeklimin, Finlandiya’daki bir liseli çocuğun cebindeki harçlık kadar değeri yoktu.
*
Son söz, işveren roman yazarındaydı.
Kelimelerden tasarruf edecekti…
Parayı ve sebep olduğu kankası enflasyonu kovdu.
**,
Roman yazarı, yazmamaya karar verdi.
Kelimelerin sigortasını ödemek bile zordu!
*
Akşam üzeri TV’ler 85 milyonu etkileyen programalar yapıyor.
*
Hele hele TV’de malum programlarda ağlayanlar…
*
Para…
Hiç o kadar sahte gözyaşı dökmemişti.
Para, ilk kez ağlayacaktı.
Döviz bürolarında yok oluyordu…
*
Roman yazarıyla göz göze geldi.
Yazısını yarıda bıraktı.
*
Emeklinin cebine girince…
Bitti..
*
Sigortasız kelimeler…
Adı üstünde “doğruların” kuyusunu kazacaktı..
Ne yazarda, ne de sigortasız işçi kelimelerde sevgi yoktu.
*
Başa dönelim.
Siyasette gübre para….
O nedenle zordayız.
GÜNDEM
17 Ocak 2025YEREL
17 Ocak 2025ASAYİŞ
17 Ocak 2025GÜNDEM
17 Ocak 2025SPOR
17 Ocak 2025GÜNDEM
17 Ocak 2025SPOR
17 Ocak 2025