REKABET FAYDALIDIR…
İl genelindeki barajlar yeterli yağış almadığı için şehrimiz tarımında susuzluk krizi büyüyor.
DSİ açıkladı.
“Sulu tarım yapılan arazilerin sadece yüzde 50’sine su verilecek”
*
Ve bu durum özellikle şehrin başta Efeler olmak üzere batı ilçelerindeki ziraat odalarında panik oluşturdu.
DSİ yetkilileriyle toplantılar…
İktidar milletvekillerine çağrılar, destek arayışları başladı.
Lakin bir gerçek ortada.
Su yok..
*
Mevcut su, önümüzdeki tarım sezonunda nasıl yönetilecek, hangi aralıklarla ne kadar su verilecek elbet yetkililer planlamasını yapacak.
Hakkaniyetli mi olacak ya da arada kaçak sulayanlar olacak mı, jandarma nasıl tedbirler alacak gibi haberleri bol bol duyacağız!
*
Susuzluk krizi bugün kapıya dayanmadı.
Bunun özellikle son 5 yılda işaretleri vardı.
Ama hiçbir tedbir alınmadı.
Rakamlar bunu söylüyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Aydın İl Müdürlüğü, 2023 yılında, “Aydın 2022 Çevre Durum Raporu” yayınlamış.
Bu raporu inceledim.
Bu rapora göre Aydın’da 975 bin 593 dekar alanda sulu tarım yapılmış.
Bunun bin 440 dekarında yağmurlama, sadece 10 bin 630 dekarında ise damlama sulama ile tarım yapılmış.
Yani 90’da 1’i damlama, kalanı vahşi sulama…
*
Ve en ilginci…
Rapora göre vahşi sulamada 1 hektarda 7 bin 591 metreküp su kullanılmış…
Buna su mu dayanır?
*
Başta ziraat odası başkanları olmak üzere kimse çıkıp da “Biz Avrupa’nın en çok yağış alan ülkesi İsviçre değiliz” dememiş!
*
Yine kimse…
“Yazın su kıtlığı yaşanıyor, kışın ise Menderes’in suyu akıp gidiyor.
O nedenle yavaş yavaş katma değeri yüksek kış tarımına ya da seracılığa geçelim, yazın ise topraklarımızı dinlendirelim” dememiş!
*
Yine ziraat odası başkanları ve diğer yetkililer…
“Sera kurmak pahalı ama kısa sürede kendini amorti eder. Devlet Aydın’daki üreticilerimize faizsiz kredi sağlasın” dememiş!
Hele hele “Artık yeter. Aydın’ın en büyük zenginliği jeotermali seralarda kullanmak istiyoruz” diye kimse haykırmamış!
*
Bugün tarım arazilerimizin büyük çoğunluğunu damlama sulama sistemi ile sulayabilecek kapasitede olsaydık gelecek kuraklıktan bu kadar korkmazdık.
Ya da…
Tarım İl müdürlüğü daha önce harekete geçip ovanın toprak analizlerini yapıp, üreticinin hangi kış tarımını yapabileceği yönünde bir öneride bulunmuş olsaydı, üretici tehlikenin farkına varırdı…
*
Konunun uzmanı değilim.
Kendimce fikirler üretiyorum.
Ama bildiğim bir şey var.
Susuzluk karşısında belediyeleri suçlamak akıl dışı.
Su planlamaları DSİ’nin yetkisinde iken, Büyükşehir Belediyesinin yapabileceği tek şey içme kullanma suyu hatlarında kaçağı azaltmak ve halkı tasarrufa teşvik etmektir.
*
Şunu da belirtelim.
DSİ, Aydın’da oldukça etkin ve yatırımcı bir kurum.
Su yoksa DSİ ne yapsın!
*
Bu konuda aslında kimse eleştiriyi hak etmiyor.
Yapılacak tek şey ders çıkarmak ve geleceği; özellikle tarımda doğru planlamak…
*
Susuzluk ile siyaseti bir araya getirmek, ilimizde akla gelmeyecek bir şeydir.
Hiç bir siyasetçi ne üreticinin ne de konutların susuz kalmasını istemez.
Bu kriz, Aydın’da “susuzluk anayasası”nın yazılması gerektiğini öğretmeli.
Tüm taraflar iyi niyetle masaya oturup, gelecek planlamasını şimdiden yapmalı.
*
KUŞADASI BELEDİYESİ…
Geçtiğimiz hafta Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel,bir basın toplantısı düzenledi.
Bir cümlesi dikkat çekici…
“130 bin nüfus için verilen bütçe ile yaz aylarında 700 bin kişiye hizmet veriyoruz. Her ay sadece personel maaşı ödeyebilmek için 30 milyona yakın bir açığı kapatmak zorunda kalıyoruz. Düşünün ki, Kuşadası olarak, hazineye ait taşınmazların satışından elde edilen gelirden belediyelere aktarılması gereken payı dahi alamadık. Çünkü bize bu payı vermemek için kentimizin mallarını Özelleştirme İdaresi’ne devrederek sattılar. 6 yılda hazineden hakkımız olan payı dahi alabilseydik hiçbir bütçe sorunu yaşamadan kentimize hizmet edebilirdik. Ancak tüm bunlara rağmen gelir artırıcı çalışmalarla kentimize toplam 4 milyar 676 bin liralık rekor bir yatırım yaptık.”
*
Aynı durum Aydın Büyükşehir Belediyesi için de geçerli.
Kuşadası ve Didim yazın fazladan özellikle bayram tatillerinde neredeyse 1 milyon kişiyi ağırlıyor.
Aydın il geneli nüfusuna bir o kadar daha nüfus ekleniyor.
Küçük bir altyapı sorununda “nerde bu büyükşehir belediyesi, nerde bu Kuşadası belediyesi?”
*
Yanılmıyorsam Hazine arazileri satışından ilçe belediyelerine yüzde 30, büyükşehir belediyesine ise yüzde 10 pay veriliyor.
*
CHP Aydın Milletvekilleri…
Son 10 yılda Kuşadası ve Didim’de ne kadar Hazine arazisi satılmış?
Büyükşehir ya da ilgili ilçe belediyelerine ne kadar hak ettikleri pay devredilmiş?
Devredilen Özelleştirme İdaresi satışlarında ise belediyelerin gelir kaybı ne kadar olmuş?
Bu soruları Meclis’te sorun, soru önergesi verin!
Öğrenelim, bilelim…
*
Turizm ilçelerinin yaz nüfusuna göre de en azından yılın 4 ayı iller bankasından pay alması için göle bir maya çalın!
TBMM kürsüsünde gündem oluşturun.
*
AKP Aydın milletvekillerine yaz aylarında bu ilçelerin 130 bin nüfusa göre pay almasının hakkaniyete sığmayan bir uygulama olduğuna dikkat çekin.
Zaten kendilerinin de bunu görmelerine karşın suskunluklarını halka anlatın.
*
Turizmde yilda 60 – 65 milyar dolar gelir elde etmek istiyorsak, bunun ülkemiz için de gerekli bir uygulama olduğunu vurgulayın.
*
Kuşadası’na gelen bir yabancı turistin, iller bankası payı ya da Hazine arazisi satışı konusundan dolayı altyapı sorunu yaşamasının ülkemiz turizmi için negatif bir durum olacağını ifade edin.
*
Bir de…
Konuşan, aktif olan hatta eğer destek oluyorsa Aydınspor maçında pankart astırıyorsa bir belediye başkanı bundan siyaseten korkmamak lazım.
Sesi soluğu çıkmayan belediye başkanları yerine bu tür başkanlar çıtayı hep yükseltirler.
*
Bir siyasetçinin daha üst makamlara talip olmama düşüncesi varsa ve de bulunduğu yeri yeterli görüyorsa…
Hangi partiden olursa olsun, bunun en büyük zararını Aydın görür.
Aydın olarak çok çektik bu siyasetçi profilinden zaten…
*
Başkan Ömer Günel’in basın toplantısına katılsaydım, Aydın ili genelinin ana sorunlarını sorardım.
Eğer konuya hakim ise mutlu olurdum.
Çünkü rekabet şehrimi güzelleştirir.
Hiç kimse Başkan Özlem Çerçioğlu aleyhine yazdığımı düşünmesin.
Rekabet seviyesi yükseldikçe daha çok çalışacağını biliyorum.
Rekabet, rekabet, rekabet…
Faydalıdır…
GÜNDEM
30 Nisan 2025YEREL
30 Nisan 2025ASAYİŞ
30 Nisan 2025GÜNDEM
30 Nisan 2025SPOR
30 Nisan 2025GÜNDEM
30 Nisan 2025SPOR
30 Nisan 2025