0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

AYDIN’DA DEPREM HAZIRLIĞI…

Kahramanmaraş merkezli 10 ilde meydana gelen iki büyük depremin ardından içimiz acıdı.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı kurtulan vatandaşlarımıza da şifa diliyorum.
Enkaz altındaki vatandaşlarımıza insan üstü gayretle hala daha ulaşmaya çalışan tüm ekiplere de minnettarlığımı sunuyorum.
Ve en önemlisi tek yürek olan milletimle de gurur duyuyorum.
*
1999 depremini bölgede yaşamış biri olarak her zaman ana gündem maddelerimizin başında deprem olması gerektiğini söylemiş ya da yazmışımdır.
*
Aydın da deprem riski yüksek illerden biri.
Tarihi örnekleri de var.
Aydın olarak biz, bugün yaşanan büyüklükteki olası bir depreme hazır mıyız?
Koca bir hayır.
Peki ne yapmalıyız?
*
Deprem sonrası ulaşımın çok önemli olduğunu gördük.
Özellikle de hava ulaşımı.
Aydın’daki Çıldır Havaalanının pisti, 1450 metreden kargo uçaklarının inip kalkabileceği 3 bin metreye çıkarılmalıdır.
Bu sadece Aydın için değil, İzmir ve Denizli için de büyük önem taşımaktadır.
*
Örneğin Efeler ilçemizin zemin etüdü karış karış yeniden yapılmalı.
Fay hatları güzergahları ile birlikte tamamen bilimsel olarak, nereye en çok kaç kat bina yapılacağı yeniden belirlenmeli.
*
Mevcut bina stokunun ne durumda olduğu test seferberliği ile ortaya konmalı.
Aydın Büyükşehir Belediyesi bu konuda hemen adım attı. Vatandaşlar büyükşehir belediyesine başvurarak bu testleri ücretsiz yaptırabilecek.
*
İlimizde kentsel dönüşüm hızlanmalı.
İster Çevre ve Şehircilik Bakanlığı isterse Büyükşehir Belediyesi yapsın, önündeki tüm bürokratik engeller kalkmalı.
*
Başta okullar olmak üzere tüm kamu binaları bir kez daha ciddi bir denetime tabi tutulmalı.
En ufak şüphede ya yıkılıp yeniden inşa edilmeli ya da güçlendirilmeli.
*
Bu deprem bize şehir merkezlerindeki boş alanların ne kadar büyük öneme sahip olduğunu gösterdi.
Efeler’de örneğin Karayolları, örneğin orman fidanlığı gibi alanlarda tıpkı Fatih Kapalı Pazaryeri gibi üstü kapalı alanlar oluşturulmalı. Buralara en az 50’ser kişilik tuvaletler yapılmalı. Normal zamanda kullanılmadan muhafaza edilmeli.
*
Yine benzer konu.
Otogarın karşısındaki Tariş tesisleri gibi şehrin doğusu ve batısına devasa kapalı alanlar inşa edilmeli. Deprem sonrası özellikle de çocuklar ve bayanlar bu tesislere yerleştirilip kış şartlarından korunmaları sağlanmalı.
Bu tesisler için hazine arazileri kullanılmalı.
Yine buralara deprem sonrası kurtarma çalışmalarında kullanılacak jeneratör, hidrolik kesme makinesi gibi araç gereç depolanmalı.
*
Şehir merkezinde ise kamu alanlarına belirli aralıklarla yine her türlü kurtarma malzemesini içinde barındıran turuncu konteynırlar yerleştirilmeli.
*
Çoluk çocuk her yaştan vatandaş uzmanlar tarafindan deprem öncesi, deprem anı ve sonrası için ciddi şekilde eğitilmeli.
*
Üstteki konuya paralel olarak uzman kurtarma ve gönüllü kurtarma ekibi sayısı sadece Efeler’de bile teçhizatıyla hızlıca 50’li sayılara ulaştırılmalı.
*
Yine olası deprem sonrası kullanılmak için her belediye bütçesine her yıl en az 50 konteynır parası koymalı. Bunlar her yıl alınıp ciddi şekilde muhafaza edilmeli.
Seyyar tuvalet bile stoklanmalı.
*
Benim aklıma ilk gelenler bunlar.
Sonuç olarak Allah korusun ama yarın deprem olacak gibi şimdiden ciddi şekilde hazırlanmalıyız.
*
ÇERÇİOĞLU NEREDE DİYE SORMUŞLAR!
İnsanlar bu acıyı yaşarken, Aydın’daki yerel TV’de oturmuş iki gazeteci neyi dert edinmişler biliyor musuz?
Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu niye yardım toplama ekiplerinin başında değilmiş! Yok Özlem başkan Amerika’daymış!
*
Yukarıda saydığım konuları konuşmak yerine, programın yarısını Özlem Çerçioğlu’nun nerede olduğuna ayırmışlar.
Bir de bunu tam öğrenemeyip, sosyal medyada o bunu yazmış, diğer kişi de bunu doğrulamış gibi bilgilerle sözde yılın haberciliğine imza atmaya çalışmışlar.
*
Acıyla güldüm.
Yahu depremin olacağını kimbilir? Amerika’ya gitse bile Çine’den Efeler’e gelmek gibi kolay mı?
Başkan Çerçioğlu, bu iddialar üzerine meydandaki yardım toplama merkezine geldi.
**
Ki söylenmez ama 2. depremin olduğu saatlerde meydana gelip yardımlarımızı bıraktık.
Gerek Büyükşehir belediyesi, gerek Kızılay gerekse de Efeler belediyesi ekiplerinin insan üstü bir çabayla ve de hiç aksamadan yardımları topladığına şahit oldum.
Ben buradan Aydın halkına teşekkür ediyorum. O manzarayı görüp de bir insanın duygulanmaması imkansız.
*
O programı yapanlara insani olarak söylüyorum.
Biraz vicdan…