Bayram ÖZEN yazdı. “Kesin bilgidir, yayalım!”

Bayram ÖZEN yazdı. “Kesin bilgidir, yayalım!”

ABONE OL
Ekim 7, 2022 13:43
Bayram ÖZEN yazdı. “Kesin bilgidir, yayalım!”
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Birkaç gece önce, uyuyamayınca radyoda sevdiğim programlardan birinde, uzun yıllardır sesini duymadığım bir konuk karşıladı beni. Çocukluğumuzda TRT’de Haydi Bastır adında bir yarışma sunuyordu Mim Kemal Öke. Kendisi aynı zamanda bir siyaset profesörü. Ne var ki, bu hırslı, gözü kariyerinden başka bir şey görmeyen profesörün hayatı, önce aort damarı kapalı bir oğlu olduğunu öğrendiğinde, sonra da özellikle down sendromlu bir kızı olduğunda tamamen değişiyor, tamamen dönüşüyor.

Kendisi bunu özetle şöyle anlatıyordu: “sarhoş gibi nereye gidiyorum, nerdeyim diye bocalarken, birden kızım gözümün önünde belirdi ve bana sözleriyle olmasa bile, verdiği sinyallerle, benim elimden tut baba, ben sana kendini bulduracağım dedi.” Şimdi kendisi tasavvufla ilgileniyor, Düşler Akademisi’nde engelli çocuklara ritim dersi veriyor, kızıyla da bütün gün davul çalıyor, şarkı söylüyor. Onu mutlu etmek için giriştiği macerada müzik öğreniyor, daha duyarlı bir insan oluyor, kısacası, kendini buluyor! Bu söyleşi beni günlerdir düşündürmekteydi. Sabah evden çıktığımız andan akşam eve varıncaya kadar binlerce insanla karşılaşıyoruz. Herkesi kendi yaşam tarzına, yetişme şekline, düşünce kodlarına göre farklı şekillerde etkiliyoruz biz engelliler. Kimse bize kayıtsız kalamıyor aslında, ama herkesin bizde okuduğu mesaj farklı. Kimi, ibret aldığını söylüyor. Kimi, kendi hayatının bizden daha iyi olduğunu, bizden şanslı olduğu için mutlu olması gerektiğini hissettiğini aktarıyor bizlere. Kimi ise, “yarın bize ne olacağı belli mi?” düşüncesiyle, aslında bir çıkar beklentisiyle tutuyor elimizden.

Ama aslında hiç kuşkusuz, Mim Kemal Öke ve onun gibi insanların engellilerle bir şekilde karşılaştıklarında geçirdiği dönüşümü, hepsinden çok önemsiyorum ben. Yukarıda saydığım tüm etkileşimlerde, bir şekilde bizi dışlama ve bize karşı mesafe koyma var. Ne var ki, Mim Kemal Öke vb. insanların geçirdiği dönüşüm, daha çok bizi anlamaya, bizi hayata dahil etmeye, bizimle empati kurmaya yönelik, çok takdire şayan, çok anlamlı bir dönüşüm. Sık sık engellilerin ağzından yazılan, “bizimle karşılaşırsanız şöyle yapın, böyle yapın, şuramızdan tutun, buramızı ellemeyin, bizimle konuşun, kapıyı yarım açık bırakmayın, tekerlekli sandalyemizi tekmelemeyin…” şeklinde yazılar paylaşılıyor her yerde… Bense bugün, herkesin bunları otomatik olarak yapmasını sağlayacak, çok basit bir formül paylaşacağım sizinle. Kesin bilgidir, yayalım!

Biz aslında diyoruz ki, bizler de sizin gibi bireyleriz. Seven, sevilen, sayan, saygı görmek istenen, anlaşılmayı arzulayan, sizin gibi zaafları olan, sizin gibi kendimize has yetenekleri olan, duyguları bulunan, birtakım mistik güçleri, altıncı hisleri olmayan, ya da tam tersi, Allah’ın bize ya da ebeveynlerimize verdiği bir cezanın bedeli olmayan, normal insanlarız. Ey engelsiz dostum! Yarın benim yanıma yaklaştığında, benim yapamadığım bir şeyi yapmakta bana yardımcı ol, kabul… Ama bana da, senin yapamadığın bir şeyi yaparak sana yardım etme fırsatı ver. Benden güven beklediğin gibi, sen de bana güven… Ve benimle empati kur. Benim yaşayışımı anlamaya çalış. Benimle hem engelimi, hem de tüm kainatla ilgili her türlü meseleyi konuş, tartış. Ben senin normalde görerek yaptığın şeyi görmeden yaparken beni dikkatle izle.

Bunları yap, ama “Ben de yarın bir gün kör olursam bana da yardım etsinler” savından artık çok ötelere git. Benimle etkileşim ve iletişim kurarken, sen de yarın benim gibi kör olursan, güneş ışığını benim gibi nasıl tutabileceğini hesapla. Gökkuşağının üzerinde benim gibi nasıl yürüyebileceğini, yıldızları geceleri nasıl odana getirebileceğini, uzaya fırlatılan bir uydunun heyecanını benim gibi nasıl hissedebileceğini, bir kuşun ötüşünden onun ipeksi tenini nasıl tasavvur edebileceğini, bir çiçeğe dokunduğunda onun yaprağının yeşilini nasıl bulup gözlerinin önüne getirebileceğini hesapla. O zaman sana ne olursa olsun yıkılmazsın. Hem benim hayat standardımı yükseltmiş olursun, hem de kendin daha güçlü, daha umutlu, daha mutlu yaşarsın…

    En az 10 karakter gerekli
    Tüm Yorumlar (166)