Bayram ÖZEN yazdı. “Bozuk psikolojili ebeveynlerin düzgün(!) psikolojili çocukları”

Bayram ÖZEN yazdı. “Bozuk psikolojili ebeveynlerin düzgün(!) psikolojili çocukları”

ABONE OL
Ağustos 18, 2022 12:05
Bayram ÖZEN yazdı. “Bozuk psikolojili ebeveynlerin düzgün(!) psikolojili çocukları”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bozuk psikolojili ebeveynlerin düzgün(!) psikolojili çocukları
Öncelikle şunu belirteyim. psikolojinin bozuk olması ifadesi bir anlatım bozukluğudur. Bozulan ya da düzelen psikoloji değil, psikolojik durum olabilir ancak… Bu girizgâhtan sonra yazıma başlayabilirim…

Biz engelliler okul çağında topluma dahil olmaya başladığımız andan itibaren çeşitli ayrımcılık biçimlerine maruz kalırız. Arkadaşlarımız dışlar kimi zaman, kimi zaman öğretmenlerimiz gereken desteği sağlamayabilir, kimi zaman ailemiz sözüm ona bizim toplumun kötü etkilerinden korunmamız için bize gereksiz yere kol kanat gerer, büyürüz, işverenimiz ve iş arkadaşlarımız ayrımcılık yapar, hatta bu ayrımcılığı iyi niyet kılıfına gizler ki, engelli birey bile maruz kaldığı şeyin ayrımcılık olduğunu fark edemesin ve hakkını arayamasın…

Görme engelli, işitme engelli ya da ortopedik engelli çocuklar, eli yüzü nispeten daha düzgün çocuk kategorisine dahil olmaları, kontrolsüz sesler çıkarmamaları ya da ağızlarından salya saçmamaları nedeniyle, veliler tarafından çocukların psikolojisini bozmakla suçlanmaz pek. Hatta ben hatırlarım, anneler çocuklarının özellikle benimle gezmesini, benimle ders çalışmasını isterdi. Hem çocuklarındaki yardımseverlik duygusu gelişsin diye, hem de benimle ders çalışırken başka bir şeye odaklanamayacaklarından daha iyi öğrenebilirler diye.

Ne var ki, her engel grubu bizimki kadar cici bici olmayabiliyor. Otizm dediğimiz engel grubunun çok geniş bir yelpazesi var. Otizmli çocukların da, çok daha yoğun özel eğitime ihtiyaçları bulunuyor. Ayrıca insanlarda yüzünün ya da vücudunun görünüşünü olumsuz etkileyebilecek bazı hastalık ya da engeller de bulunabiliyor. İşte bu tür durumlarda, çocuklarını pek çok seven, onların kötü görüntü ya da olaylara maruz kalmasına katiyetle karşı çıkan pek özverili, pek özenli(!) velilerin etekleri tutuşuveriyor her nedense! Otobüste çocuğunu ağzından salya akan bir engelli bireyin yanına oturtmuyor. Okulda aynı sınıfta zaman zaman kontrolsüzce bağıran ya da saldırgan davranışlarda bulunabilen bir öğrenciyle okumasını istemiyor. Velinin bu durumda gösterdiği sebep ise, biricik çocuğunun pek kırılgan, pek hassas psikolojisi! Bozuluverirmiş o yavrunun psikolojisi eğer bir engelliyle karşılaşırsa. Ya da o engelli birey çocuğunu camdan atabilirmiş aşağı kim bilir! Belki de ısırır falan, neme lâzım!

Halbuki o pek saygıdeğer, çocuğuna yalnızca gül bahçesinden ibaret bir dünya sunmak isteyen veli bilmiyor: Çocuğu kendisinden farklı olan ne kadar bireyle ve olayla karşılaşırsa, psikolojik durumu o kadar sağlam ve düzgün olacak. Farklı durumlarda ne gibi tepkiler vermesi, nasıl davranması gerektiğini daha iyi öğrenecek. Daha hoşgörülü, daha sevecen, daha sabırlı ve daha anlayışlı olacak. Çocuğuna farkında olarak ya da olmadan her gün şiddet uygulayan, “şunu yaparsan seni severim, yapmazsan sevmem!” “Bunu yaparsan sana şu ödülü veririm, yapmazsan şu cezayı veririm!” gibi sözlerle onun psikolojik durumunu her gün olumsuz etkileyen, televizyonlarda ona şiddet içerikli diziler, ya da onun hayal gücünü sınırlayan saçma sapan çizgi filmler izleten, onun vücudundaki özel bölgelerine başkalarının dokunması yasağını sevmek bahanesiyle her gün ihlâl eden veli, her nedense onun gerçek hayatla karşılaşmasını bilinçli şekilde engelliyor, sebebi ise çocuğunun psikolojik durumunun bozulması olasılığı. Çok yazık doğrusu. Bütün bunlar sen, ben ve diğerleri tarzı eğitimlerin Türkiye’de hâlen verilmiyor olmasından kaynaklanıyor.

Yalnız bu noktada eğitimci ve idarecilere de bir çift lâfım yok değil. Kaynaştırma sistemi, bizim ülkemizde maalesef çok oturmadı hâlâ, ve öğretmenlerin özel eğitim hususunda ihtisası pek yok. Bu çocuklara nasıl davranacaklarını onlar da bilmediğinden, bu çocuklar da gereken ilgiyi, desteği, eğitimi görememeleri nedeniyle saldırgan olabiliyor ya da âtıl kalabiliyorlar. Sınıfında engelli bir öğrenci olan bir öğretmenin, kendini özel eğitim hususunda geliştirmiş, engelli çocuğun eğitim ve rehabilitasyonunda hem kendisi aktif rol alabilecek, hem de o engelli öğrencinin sınıf arkadaşlarının da ona acımadan destek olmalarını sağlayabilecek, nitelikli bir öğretmen olmasına özen gösterilmelidir. İlgisiz ve eğitimsiz bırakılan bir engellinin bir sınıf arkadaşına hoyratça vurduğu ve o pek özverili(!) veliyi haklı çıkaran bir durumun oluşmasını istemem doğrusu…

    En az 10 karakter gerekli